7 Kasım 2013 Perşembe

Biraz düşünün abiler, ablalar !



Bir insan iradesini kullanamıyorsa nasıl başkalarından daha iyi Müslüman olabildiğini iddia eder?! Bu kanıya neden vardığıma gelince nedense kendilerini din büyüğü gibi göstermeye çabalayanlar nedense hep kadınların üstünden üstünlük taslamaya çabalıyorlar.. Bir erkeğin hiç mi iradesi yok da gördüğü kadınlarla yatmayı mı düşünüyor ki, sözde din büyükleri devamlı kadınları ilgilendiren konuları gündeme getiriyorlar. Yok TBMM'de türban krizi, yok okullarda kızların merdiven altında bacaklarına bakıyorlar, bir kızla erkek aynı yerde olursa zina olmuş olur, hamile kadının sokağa çıkması caiz değilmiş, yok kadın başı açık gezince kirlenirmiş.. Ne bunlar, ne bunları söyleyenler dindar ! Allah her insana Kur'an da ilk önce "oku", "Allah'ın adıyla oku"diye emir vermemiş midir? Bir değil binlerce kere okuyun ki sizlere nasip olanı alabilesiniz. Din öyle onun  bunu söylediği gibi değildir. Bir iki kişi için değil milyarca insan için inmiş bir kitap varken neden hala onun bunun sözünü din sayıyorsunuz?!

21 Temmuz 2013 Pazar

bazı bazı deliden hallice.

Bazen bi takim seyler icin kendimde guc bulamiyorum ve aslinda cevremdeki her insan, bana bir seyleri yapmayi ya da yapmamayi hatirlatan birer obje olmaya basliyor.
Evde annem varken bile yalnizim ve ciceklerle konusmak ile baslayip, devam edecek delilik surecine girdigimi hissediyorum cogu zaman. Bu acidan bakinca, evet, insanlara bagimliyim. Peki, cevremdeki tum insanlarin toplamindan daha fazla sevdigim bi insan hayatima girerse olay nasil olur? Stabilligin allahini falan yasarim sanirim. Sikayetim olur bazen ama yine de bir seyler beni ayakta tutar, bu o olur, baska biri olur, belki kendimi seversem ben olurum.
Cevredeki insan katsayisi arttikca, sevgiler bolunuyor ama saygi hep sabit. Saygi ve sevgiyi ayni anda verebilecegin insan sayisi ise cok az. Sonuc olarak, kalabalik cevreden biktigini hissettigin anda kendi kendine yetemiyorsan, saygi duydugun bi insani sevmeye baslaman yeterli. Gerisi zaten zincirleme reaksiyonlar..

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Hızlı yaşa, genç öl !

Yolun sonu gözükmüyor.. Çünkü uzaya açılıyor. Sonsuzluğa! Acaba insanoğlu sonsuzluğun fethine mi girişti.?Paganlık geri geldi galiba, insanların bir kısmı yarı tanrı, biri kendini tanrı sanıyor..

Aşka vakit yok! Sevgiler gel-geç.. Sex dahi anlamını kaybetmiş. Nerde o ‘beklenen sevgililer’. Gidersen git, anında yenisini bulurum. Ama bu da bir bıkkınlık yaratıyor, bir doyumsuzluk. Sadakat kayboluyor, yalan alelade hale geliyor. Gerçek parmaklarımızın arasından kum gibi kayıyor. Biz ekrandaki sanal görüntü ile avunuyoruz. İnsanlar cambaza baksın diye ne kadar çok avutucu çıkıyor. Müzik, moda, turizm, psikolog, ilaçlar.

Aklımdan çocuklar, aile, komşuluk, sevgi, saygı, merhamet, şefkat, cömertlik, sabır, şükür, öte dünya, ölüm geçiyor. Eski bir şarkı geçiyor, ‘Kavuşmamız mahşere kaldı’ diyor.

Hızlı bir araba al, hızlı bir telefon; hızlı bir bilgisayar, hızlı tren, hızlı yemek, hızlı ilişki, hızlı düşünce (acaba?), hızlı, hızlı, hızlı… Eh ne kaldı bize. Bir arabesk atasözü:

"Hızlı yaşa, genç öl, cesedin yakışıklı olsun."



12 Mart 2013 Salı

Bir bozuk saattir yüreğim..


Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile..
Seni ben geçerken,
Derim ki,


Saati sorduklarında;
Onu ”O” geçiyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.


Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.


Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;




Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.



Turgut Uyar